FELSEFEMİZ
Doğadaki çiçekler kadar binbir renkteki çocuklarımıza fiziksel ve duygusal sağlıklarını koruyacakları bir ortam yaratmak önceliğimizdir. Tüm çocukların kaliteli eğitim hakkı olduğunu düşünüyoruz. Bu kavramın özünde, çocuğun dünyasının doğal merakı, her çocuğun doğduğuna inandığımız sayısız niteliklere ve değerlere saygılı olmamızdır. Bu saygıyı hisseden çocuklar okula koşa koşa gelirler.
Ebeveynlerin, öğretmenlerin ve toplumun desteğiyle birlikte çocuklar; küçük gruplar halinde planlama ve karar verme sürecinde bilgiyi nasıl keşfedeceklerini ve iletişim becerilerini geliştireceklerini öğrenirken, öğrenmelerini ve gelişimlerini kararlılıkla ve coşkuyla kuracaklardır. Bu çoşku gelecekteki ilköğretim, ortaokul, lise ve üniversite eğitiminde olduğu gibi hayatlarında da başarılı olmaları için en önemli rehber olacaktır.
YAKLAŞIMIMIZ
Altın Çağ Anaokulları 2-7 yaş arası çocuklara hizmet veren bağımsız bir okuldur. Altın Çağ’da, tüm çocukların zeki ve meraklı olarak doğduğuna ve ebeveynler ve eğitimciler olarak amacımızın, yeni fikirler oluşturmak ve daha iyi bir gelecek oluşturmak için birlikte çalışmak olduğuna inanıyoruz. Her şeyden önce, öğrenmenin eğlenceli olması gerektiğine inanıyoruz ve bu nedenle mottomuz:
Niente Senza Gioia! Neşe olmadan hiçbir şey!
1997 yılında çocukluğun Altın Çağ’ları için açtığımız merkezimizde çocuklar için en iyiyi arama arayışlarımız sonucu İtalya Reggio Emilia’daki bebek-yürümeye başlayan merkezlerin kurucusu Loris Malaguzzi teorileriyle tanıştık. Günümüzde erken çocukluk eğitimine, bugün dünya çapında ilham veren eğitimcilere ve çocuklara yönelik bir yaklaşım geliştirdi. Sonuç olarak, bu harika anaokullarını ziyaret etmek için İtalya’ya gittik. Reggio Emilia Yaklaşımından esinlenerek, okullarımızda harikalarını yayma konusunda tutkulu olduk
Reggio Emilia yaklaşımı, bir çocuğun doğal gelişimine odaklanmak için dört temel ilkeyi kullanan erken eğitim veya okul öncesi bir felsefedir. Yaklaşım, hem çocuk merkezli hem de yönlendirilmiş, etkili ve anlamlı olması için öğrencilere (en küçük öğrenciler bile) öğretilmesi gereken felsefeyi benimsemiştir. Bir çocuğun bakış açısı tümüyle saygı görür ve öğrenci kendi eğitim yolunu takip etmeye teşvik edilir. Doğuştan gelen potansiyeliyle birlikte, bir merak duygusu olan bir çocuk olduğuna inanılmaktadır. Nihayetinde, tüm öğrenmenin takip edeceği yolu ve yönü belirlemesi gereken merak ve potansiyeldir.